KTO Başkanı: “İhracatçı üzerinde baskı arttı”
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
TÜİK verilerine göre 2024 yılı Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Mayıs ayı ihracat rakamlarına göre 351 milyon 859 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.31 artış, bir önceki aya kıyasla yüzde 25.65 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 178 milyon 638 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 15.92 artış gerçekleşmiştir. İlk 5 ay toplam ihracatımız 1 milyar 556 milyon 479 bin dolar’dır. Geçen yılın ilk beş ayına oranla yüzde 2.90 oranında artış yaşandı.“ diye konuştu.
Kayseri’den 146 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğinin altını çizen Gülsoy, “İhracat pazarlarımız; Irak, Almanya, Avusturya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Polonya, Fas, Romanya ve Belçika’dır.” ifadelerini kullandı.
Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metaller, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri gibi sektörlerde artış yaşanırken Madencilik ürünleri, İklimlendirme Sanayii, Halı, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir.“ dedi.
“İHRACATÇILARIMIZ ÜZERİNDEKİ BASKI ARTMIŞTIR”
İhracatçı üyelerimizin yaşadığı sorunlara değinen Gülsoy, belirsizlik ve risklerin çeşitlendiği bir döngüde ihracatçıların olağanüstü çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.
Belirsizliğin etkisiyle AB ülkeleri başta olmak üzere talepteki azalmalar yaşandığını belirten Gülsoy, “Ülkeler arası gerilimlerin üst safhaya ulaşması ve savaşlar nedeniyle bu sürecin kaygıya dönüşmesiyle ihracatçılarımız üzerindeki baskı daha da artırmıştır. Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nda aralıklarla devam eden krizler, ürün teslim sürelerinde aksamalara neden olurken navlun fiyatlarını da artırmaktadır. Bu da hammadde ve nihai ürün noktasında fiyatlarının artmasını kaçınılmaz hale getirmektedir” diye konuştu.
Hammadde, işgücü, enerji ve istihdam maliyetleriyle birlikte finansmana erişimdeki zorluk ile banka kredi maliyetlerinin yüksek oluşu sebebiyle ihracat yapan firmaların yükünün ağır olduğunu belirten Gülsoy, “Maliyetler bizleri çok zorluyor. İş insanlarımızın uluslararası rekabette elini giderek zayıflatan bu maliyetler hem üretim ve yatırımlara hem de istihdama olumsuz yansımaları olmaktadır.” dedi. .
Enflasyon ile döviz kuru arasındaki farkın açılmasının dış ticaret üzerindeki etkilerinin altını çizen Gülsoy, enflasyon-kur dengesinin bozularak makasın fazla açılması ihracatçının rekabet gücünü azaltıyor. Maliyetlerin dışında kurdaki artışların da genel olarak enflasyonun altında kalması şu dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz ihracat gelirini zora sokuyor. Enflasyonun altında eksik değerlenen döviz hem enflasyonu olumsuz etkiliyor hem de küresel rekabet gücümüzü azaltıyor. Ekonomimizin döviz ihtiyacını karşılayabilmek için eksik değerlenen değil, gerçekçi değerlenen bir döviz kuruna ihtiyacımız var. Ülke olarak en büyük sorunlarımızdan olan cari açığı azaltmak ve buna bağlı olarak döviz girdisini artırmak için ihracatımızı büyütmek ve bunun için de teknoloji, yeşil dönüşüm, markalaşma gibi etkenlerle ihracatımızı daha nitelikli hale getirmek zorundayız. Her türlü güçlük karşısında emek ve özveriyle üreten, ülkemiz ve şehrimizin kalkınmasında öncülük eden tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.” dedi.