CHP Heyeti Gözaltındaki Serhan Asker’i Ziyaret Etti.
(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında Ankara’da gözaltına alınan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker’i ziyaret etti. Taşçıer, ziyaretin ardından “Bu hukuksuzluklar gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan gazetecilere yönelik bir operasyondur. Er ya da geç adalet yerini bulacak ve gerçeklerin ortaya çıkmasını engel olmaya çalışan bu zihniyette tarihin karanlık çöplüğünde zamanı geldiğinde yerini bulacak” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’dan oluşan CHP heyeti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs” ve “kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Ankara’da gözaltına alınan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker’i Ankara Adliyesi’nde ziyaret etti.
Ziyaret sonrası yapılan basın açıklamasında konuşan CHP’li Taşçıer şunları söyledi:
“Halk TV’nin Sorumlu Müdürü Serhan Asker’i ziyaret ettik. İfadesi alınmış. Morali gayet yerinde. Bütün bu baskılara rağmen bütün bu tehditlere rağmen halkın haber
“Bu mücadeleyi hep beraber sürdüreceğiz”
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, iktidarın toplumu susturmaya çalıştığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Hukuki değil tamamen siyasi bir soruşturma”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise soruşturmaya ilişkin yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Özgür basın demokratik toplumun temelidir. Demokratik bir toplumu arıyorsak bunun da yolu özgür basından geçer. Bu soruşturma hukuki bir soruşturma değil tamamen siyasi bir soruşturma. İntikam, korkutma bir sindirme politikası yapılıyor ve burada basın kriminalize ediliyor. Yani bir terör örgütü ile yan yana getiriliyor. Yani bu arkadaşlarımızı mesleği hepsi cebinde basın kartı var ve kaldı ki Barış Bey 22 yılda 5 sefer cezaevine girdi 5 sefer de çıktı. Basın ve aslında görevi siyasi iktidarları rahatsız edecek ve kamuoyunu doğru bilgilendirecek bilgileri vermeye ile ilgili yükümlülüğü var. Bu da Türk Ceza Kanunu 24. maddesi uyarınca görevinin ifası suç teşkil etmez. Basın suçlarından bu soruşturmanın yürütülmesi gerekirken basın suçlarından yürütülmüyor, terörle mücadele kapsamına alınmış yani telefon görüşmesi terörle mücadele kapsamında değildir. Kaldı ki aynı zamanda bilirkişi ilgili konuşma yine terör kapsamında değildir. Maalesef hukuk uygulanmıyor. Aslında bunu çaresi var. Bu iktidarı değiştirmekten geçer. Onun için bu baskıcı rejim bitecek. Ne diyoruz hep birlikte kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet.”